
İLİM VE BİLİM BİR ARADA
Ocak 22, 2025
BOYUN AĞRISI OLAN HASTALARDAN GİZLENEN BÜYÜK GERÇEKLER!
Ocak 29, 2025Bel ağrısı yaşayan hastaların sadece %10 – %20 oranında fıtıktan dolayı ağrı hissettiğini biliyor muydunuz? Bel ağrısı olan hatta belden kaynaklı kalça ve bacak ağrısı, uyuşma, üşüme, his kaybı, güç kaybı, karıncalanma vb. semptomatik problemler yaşayan hastalar bu ağrıların ve semptomların sadece bel fıtığından kaynaklandığını düşünebilir. Bu kesinlikle doğru değildir. Peki bu ağrılara ve semptomlara sebebiyet veren diğer problemler nelerdir?
1- Kas Sertliği (Kas Spazmı)
Bel, kalça ve bacak bölgesinde ki dokular, kaslar olması gerektiğinden daha fazla sert ve spazm durumundaysa hasta bu durumdan dolayı net olarak ağrı ve hareket açıklık fonksiyonelliğinde azalma (kısıtlı hareket) yaşayabilir. Kas iskelet sisteminde kemikler tahta gibi sert bir yapıdadır, kemikler fiziksel olarak kendi kendine hareket edemez. Kemikler hareket ederken kaslar, kasla kemiği birleştiren ligament bağ dokular, eklemler, kıkırdaklar ve tendonlar kemiğin hareketi için destekçi olurlar.
Kaslar sert (spazm) durumunda olduğunda olması gerektiği gibi açılıp, kapanamaz ve kasılıp, gevşeyemez. Bu durum hastalarda geceleri uyurken, kasların hareketsizliğinden dolayı daha da sertleşmesine sebebiyet verir ve hastalar yatakta rahat dönemez, sabah kalktıklarında kitlenme yaşar, lavaboya eğilip kalkarken zorlanır. Hastaların kas spazmı sebebiyle yaşadıkları ağrıların sonlanması ve gün içerisinde daha rahat hareket edebilmeleri, yaşam kalitelerinin artması için doku ve kas sertliği, spazm durumu ilk müdahale edilmesi gerekilen adım olmalıdır.
2- Bel Kayması
Omurgada 33 kemik bulunur, bu 33 kemiğin beş tanesi lomber kemikler bel bölgesini oluşturur. Bel omurları normalde hafif içeri doğru kavisli ve düz bir hatta olmalıdır. Bel kemikleri düz bir hatta olmaz, sağ tarafa ya da sol tarafa doğru bir kayma oluşturursa müdahale edilmesi gereklidir.
Vücudun yükü yukarıdan aşağıya yani yer çekimine doğru biner. Üst ekstremitemizde vücudun yükü alt ekstremitemize göre daha fazladır. Yukarıdan aşağıya doğru binen vücudumuzun yükü eğer bel kemikleri düz bir hatta olursa yani kayma yoksa sağ ve sol tarafa eşit bölünebilir. Bel kayması durumunda örneğin bel omurları sağ tarafa doğru kayarsa vücudun yükü sol tarafa doğru daha fazla biner ve hasta bir tarafında, diğer tarafına göre daha fazla ağrı yaşar.
Kaymaya müdahale edilmesi gerekilen sebeplerden biri de vücudumuzun uydusu ve anteni beyindir. Beyinden gelen sinir kanalı omurgamızın içinden geçerek ileti taşır. Bel omurları sağ ya da sol tarafa doğru kayarsa bu omurların içinden geçen sinir kanalı da mecburen omurganın içinden geçtiği için kayar ve bu sinirlerden ileti düzgün sağlanılmaz. Bunu bir televizyon kablosunun oynaması ve sonrasında ekrana görüntünün cızırtılı gelmesi, sinyal yok karşılığını vermesi gibi düşünebilirsiniz. Bel bölgesinde ki omurlardan çıkan sinirler, bel, kalça ve bacak bölgesini ilgilendirdiği için bu durum sonrasında bu bölgelerde ağrılar, uyuşmalar, üşümeler, his kayıpları, güç kayıpları, karıncalanmalar vb. semptomlar görülebilir.
Bel kaymasına müdahale edilmesi gerekilen en önemli sebeplerden birisi de bel kaymasının bacak kısalığına sebebiyet vermesidir. Omurga leğen keniğine bağlıdır, omurga sağ ya da sol tarafa doğru kayarsa kendisiyle beraber leğen kemiği de kayma gösterir. Bundan dolayı leğen kemiğinin bir tarafı yukarıda bir tarafı aşağıda olur. Bacağın üst kemiği de leğen kemiğine bağlı olduğu için leğen kemiği bacağı da etkiler ve bacağın da bir tarafa uzun bir tarafı kısa kalmış olur. Hastalar bacak kısalığından dolayı ayakta dururken, yürürken, merdiven inip çıkarken baston gibi hep uzun olan bacağa yükleneceği için bir bacak diğer bacağa göre sürekli yüklenmeden dolayı anatomik ve fizyolojik olarak yorulmuş, zarar görmüş olur. Hastaların adımlarını eşit atabilmesi için bu bel kaymasından kaynaklı oluşan bacak kısalığının düzelmesi gerekir.
3- Bel Düzleşmesi
Omurgada 33 kemik bulunur, bu 33 kemiğin beş tanesi lomber kemikler bel bölgesini oluşturur. Bel omurları normalde hafif içeri doğru kavisli ve düz bir hatta olmalıdır. Bel kemikleri bu kavisin daha azaldığı bir durumda olursa yani bel kemikleri dışarı doğru çıkarsa bu durum bel düzleşmesini gösterir ve müdahale edilmesi gerekir.
Omurgamızın ortasında sivri spinoz çıkıntılar bulunur. Bel düzleşmesi olduğunda bu sivri spinoz çıkıntılar bel bölgesinde ki dokulara, kaslara baskı uygular ve bu baskı bel bölgesinde ki dokulara, kaslara zarar verir.
Düzleşmeye müdahale edilmesi gerekilen sebeplerden biri de vücudumuzun uydusu ve anteni beyindir. Beyinden gelen sinir kanalı omurgamızın içinden geçerek ileti taşır. Bel omurları içeri doğru olan kavisini kaybederse, dışarı doğru yönelirse, bu omurların içinden geçen sinir kanalı da mecburen omurganın içinden geçtiği için düz bir hatta olmaz ve bu sinirlerden ileti düzgün sağlanılmaz. Bunu bir televizyon kablosunun oynaması ve sonrasında ekrana görüntünün cızırtılı gelmesi, sinyal yok karşılığını vermesi gibi düşünebilirsiniz. Bel bölgesinde ki omurlardan çıkan sinirler, bel, kalça ve bacak bölgesini ilgilendirdiği için bu durum sonrasında bu bölgelerde ağrılar, uyuşmalar, üşümeler, his kayıpları, güç kayıpları, karıncalanmalar vb. semptomlar görülebilir.
Bel kemikleri tam tersi hiper lordoz durumuna girer yani dışarı doğru yönelmeyip içeri doğru olan kavisini arttırsa bel çukuru oluşur.
Vücudun yükü yukarıdan aşağıya yani yer çekimine doğru biner. Üst ekstremitemizde vücudun yükü alt ekstremitemize göre daha fazladır. Yukarıdan aşağıya doğru binen vücudumuzun yükü eğer bel kemikleri olması gerektiği gibi hafif kavisli olursa yani bel çukuru yoksa ön ve arka tarafa eşit bölünebilir. Bel düzleşmesi durumunda örneğin bel omurları ön tarafa doğru ilerlerse vücudun yükü arka tarafa doğru daha fazla biner ve hasta bu yükten dolayı belde ciddi ağrılar yaşar.
4- Bel Fıtığı
Bel fıtığı, omurgamızın arasında ki disklerin dışarı doğru yönelmesi sonucuyla sinir kanalına baskı yapmasıdır. Bel bölgesinden geçer sinirler bel, kalça ve bacak bölgesini etkilediği için dışarı doğru yönelip bu sinirlere baskı uygulayan disk, bel, kalça ve bacak ağrısı, uyuşmalar, üşümeler, his kayıpları, güç kayıpları, karıncalanma vb. semptomlar oluşturur.
5- Priformis Sendormu
Piriformis sendromu kalça bölgemizde bulunan piriformis kasının kasılarak siyatik sinir sıkışmasına ve burada iltihaplanmaya yol açmasıyla ortaya çıkar. Siyatik sinir L4 – L5 ve L5 – S1 omurlarından çıkan sinirlerin birleşmesiyle tek bir sinir haline gelir ve bu tek sinir vücudun en uzun ve en kalın sinir kanalı olan siyatik siniri oluşturur. Birey için bazı rahatsız edici belirtilere sahip olan bu sendrom vücudun tek tarafında ya da her iki tarafında hissedilebilir. İnsan vücudunun en uzun ve en büyük siniri olan siyatik sinir omurilikten, kalçalardan, her iki bacağın arkasından ayaklara doğru aşağıya uzanır. Piriformis sendormu olan hastalar ciddi kalça, bacak ağrıları ve uyuşmalar, üşümeler, his kayıpları, güç kayıpları, karıncalanmalar vb. semptomlar yaşar.
6- Kuyruk Sokumu
Kuyruk sokumu, omurganın en alt bölümüdür. Omurganın en ucunda çok küçük bir çıkıntı olarak görülür. Boyutu küçük ama etkisi büyüktür. Kuyruk sokumu yamukluğu olan hastalar kuyruk sokumu ucu sivri olduğundan dolayı yamulduğu tarafta ki dokulara ve kaslara baskı uyguladığı için ağrı yaşar. Kuyruk sokumu yamulursa o bölgede ki sinirlerde kuyruk sokumuyla beraber yamulur ve bu sinir sıkışması, sinir hattının düz olmaması sebebiyle sinirlerin iletisini etkiler. Kuyruk sokumu olan kişiler bel, kalça ağrısı yaşar. Bel, kalça ağrısı haricinde kuyruk sokumu bölgesinde batma ve yanma gibi semptomlar da hissedilir.
Bel, kalça ve bacak ağrısı ya da diğer semptomların tek sebebi asla bel fıtığı değildir. Bu bilimsel olarakta kanıtlanmıştır. Bu ağrıların ve semptomların sadece %10 – %20 oranı fıtıktan dolayı yaşanır.
- Ramazan Burak Sezen