Bazı hastalar vardır…
Tüm tahliller yapılır. MR, röntgen, kan testleri temiz çıkar. Hatta bazen “senin bir şeyin yok” bile denir.
Ama kişi hâlâ boynunun ağrıdığını, belinin tutulduğunu ya da sürekli başının zonkladığını söyler.
Bu durum sadece kişinin kafasında mı? Yoksa görünmeyen ama gerçek bir neden mi var?

Cevap: Evet, bu ağrıların çok somut bir karşılığı olabilir. Adı: Somatik Ağrı Sendromu.

⸻

Somatik Ne Demek?

“Somatik” kelimesi “bedensel” anlamına gelir. Yani bu ağrılar psikolojik değil, gerçektir. Ancak klasik tıbbi yöntemlerle her zaman tespit edilemeyebilir.

Beyin, kas, sinir ve fasya (bağ doku) arasında kurulan karmaşık iletişim bozulduğunda, ağrı sinyalleri sürekli hale gelir.
Sonuç?
Geçmeyen ama sebebi bulunamayan bir ağrı zinciri.

⸻

Kimlerde Görülür?
• Uzun süreli stres yaşayanlar
• Daha önce ağır bir hastalık geçirmiş ama iyileşmiş kişiler
• Ameliyat geçirmiş ama sonrasında hâlâ ağrısı olanlar
• “Her şey normal” denmesine rağmen ağrısı geçmeyen hastalar
• Duygusal travmalar geçirmiş kişiler

⸻

Tıpta Normal, Ama Vücutta Alarm Durumu

Somatik ağrının en dikkat çekici yanı, kişinin kendini kötü hissetmesi ama hiçbir fiziksel bulgunun saptanamamasıdır.
Ama bu şu demek değildir: “Sorun psikolojik, geçer.”
Tam tersi! Bu ağrılar, vücudun sinir sistemiyle yardım çığlığıdır.

⸻

Manuel Terapi Bu Hastalarda Neden İşe Yarar?

Çünkü:
• Vücuttaki gerçek gerginlik noktalarını hedef alır.
• Fasya, kas ve sinir iletişimini düzenler.
• Beynin sürekli alarm modundan çıkmasını sağlar.

Özellikle hafif dokunuşlarla yapılan miyofasyal gevşetmeler, tetik nokta (trigger point) baskıları ve nörolojik denge teknikleri ile bu tip hastalarda dramatik iyileşmeler gözlenebilir.

⸻

Sonuç: Ağrı Gerçektir. Çözüm Vardır.

Her ağrı MR’da görünmeyebilir. Ama bu, ağrının hayal ürünü olduğu anlamına gelmez.
Somatik ağrı sendromu yaşayan kişilere “senin bir şeyin yok” demek, onları daha da yalnızlaştırır.
Doğru dokunuş, doğru teknik ve anlayışlı bir yaklaşımla bu ağrılarla yaşamak zorunlu değil.